Sürdürülebilir gıda sistemlerinin önemli bir parçası olan tarımın sürdürülebilirlik açısından incelenmesi, kavramın bileşenlerini anlamak açısından önem arz etmektedir. Dünya’da son 50 yıl boyunca tarımsal gelişme politikaları gıda üretiminin artması için üretimi artıracak çeşitli yöntemleri vurgulamışlardır. Bu yöntemler doğal kaynak ve süreçlerin tedricen ikamesi olmakla birlikte bu kaynakları daha zayıf hale getirmektedir. Konvansiyonel tarımda yüksek verim sağlanma süreçleri doğal kaynaklar üzerinde olumsuz etki yaratmıştır. Bu durum sürdürülebilir tarımın benimsenerek yaygınlaştırılması girişimlerine gereksinim doğurmuştur.
Sürdürülebilir tarım, tarımın farklı boyutları ele alınarak farklı şekilde tanımlanmaktadır. Genel olarak sürdürülebilir tarım, hızla artan dünya nüfusunun ihtiyacı olan yeterli ve kaliteli gıda maddesinin uygun maliyetlerde üretimini, çevrenin ve doğal tarım kaynaklarının korunmasını geliştirecek sistem ve uygulamaları içeren bir kavramdır. Sürdürülebilir tarımı “Uzun vadede çevre ve tarımın dayandığı diğer kaynakları geliştiren; insanın temel gıda ihtiyacını karşılayan; ekonomik açıdan uygulanabilir; çiftçi ve genel olarak toplumun yaşam kalitesini iyileştiren tarım” şeklinde daha detaylı bir tanım yapmıştır. “Sürdürülebilir Tarım” kavramı Perlas ve arkadaşları tarafından 1983 yılında kullanılmış ve Perlas’ın sonraki çalışmalarında geliştirilmiştir. Perlas, sürdürülebilir tarım kavramının yedi boyutunu; ekolojik seslilik, ilişkili ekonomi, sosyal adalet, kültürel 25 duyarlılık, bütünsel bilim, uygun teknoloji ve insani potansiyelin geliştirilmesi olarak ortaya koymuştur. Sürdürülebilir olmak için ekolojik sesli olmak gerekmektedir, bu kavramla kastedilen biyolojik topluluğun bütünlük, denge ve güzelliğinin muhafaza edilmesi, toprak gibi değerli kaynakların korunması, zehirli sistemlerden kaçınılmasıdır.
Üreticiler, tüccarlar, kredi kuruluşları ve tüketiciler için uygun fiyat, yoksulluğun azaltılması, üretim sürecinde çevreye duyarlı ekonomik düzenlemeleri içeren ilişkili ekonomi boyutunun ve tarımsal üretimde uygun teknoloji seçiminin, sürdürülebilirliğin sağlanmasındaki önemi vurgulanmaktadır. FAO ’ya göre sürdürülebilir tarım, tarımsal kaynakların insanların ihtiyaçlarını karşılamak adına gelecek kuşaklar için çevresel yapıyı sürdürüp geliştirerek ve doğal kaynakları koruyarak başarılı bir şekilde yönetimini kapsamaktadır. Yukarıda bahsedilmiş olan yeşil ekonomi anlayışı içinde yeşil tarım kavramı konunun tarımsal perspektifini yansıtmaktadır, tarımın yeşillenmesini; çiftlikten elde edilen verimin ve kârın ekosistemi koruyarak artırılması, erozyon, kimyasal kirlilik ve sera gazı emisyonu gibi negatif dışsallıkların azaltılması ve toprak verimliliği, su, hava ve biyoçeşitliliği içeren ekolojik kaynakların yeniden inşasına yönelik tarımsal teknolojiler ve uygulamalar olarak kabul etmiştir. Kavram isimleri farklılıklar göstermekle birlikte temelde hedefler aynı yönde olup yenilenme süreçleriyle, yapılan faaliyetlere ivme kazandırmak amacı benimsenmektedir.